HAZIR CEVAPLAR !!

Bir erkek, bir kadına yaklaşıp, ayarlama pozısyonlarına gırecekken, kadınların hazır cevaplılığı nasıl olur?

Erkek:Senı ben daha önce bır yerlerde görmüştüm ama?
Kadın:Doğrudur onun için ben artık oraya gitmiyorum.

Erkek:Bu sandalye boş mu?
Kadın:Evet, o sandalyeye oturacaksan benim sandalyem de boş.

Erkek:Benım eve mi senin eve mi gidelim?
Kadın:İkisinede. Sen kendi evine ben kendi evime.

Erkek:Telefon numaranı alabilir miyim?
Kadın:Telefon kitabında var.

Erkek:Peki ismin ne o zaman?
Kadın:Numaranın önünde yazan ismimdir.

Erkek:Peki ne işle meşgulsün?
Kadın:Kadın taklidi yaparım.

Erkek:Kadınların ne ıstediğini ben biliyorum.
Kadın:O zaman neden beni rahat bırakmıyorsun?

Erkek:Seni bir çıplak göreyim, ölmeye razıyım.
Kadın:Evet ama ben seni çıplak görsem gülmekten ölürüm.

Erkek:Vücudun adeta bir tapınak gibi.
Kadın:Evet ama papazlar giremez."

Erkek:Senin için dünyanın ta öbür ucuna bıle giderim.
Kadın:Orada kalmayı da ister misin?

Erkek:Kendimi sana ikram etmek istiyorum.
Kadın:Özür dilerım ben ucuz şeyler almıyorum. . .

Erkek:Saclarının rengi de ne kadar güzel.
Kadın:Teşekkürler, bunu kuaförüme demeniz lazım o boyadı da.

Erkek:Sen tam rüyaların kadınısın.
Kadın:İyi o zaman sen uyumana devam et.

Erkek:Seninle herşeyimi paylaşmak isterdim.
Kadın:İyi, banka hesabından başla o zaman.

Erkek:Son dansı sizden isteyebilir miyim? .
Kadın:Biraz onceki son danstı zaten.

Erkek:Dünyanın en güzel kadını olmak nasıl bir duygu?
Kadın:Dünyanın en büyük yağcısı olmak nasıl bir duygu?

Erkek:Benim hayatım boyunca, sen nerelerdeydın? .
Kadın:Tipine bakılırsa ben daha doğmamıştım.

Erkek:Dans etmek ister misin?
Kadın:Hayat çirkin insanlarla dans etmek için çok kısa.

HAZIR CEVAPLAR

1. Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill` e kızgın kızgın şöyle seslenir:
- `Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım.`

Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır: - `Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim.`

2. Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates`e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.

Sokrat, gayet sakin: - `Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum` demiş.

3. Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill` i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:

- `Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.` Churchill, hemen cevap göndermiş:

- `Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa.`

4. Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi:

- `İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum` diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş:

- `Ben seni kaybettiğin para icin değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum.`

5. Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:

- `Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem` der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:

- `Ben çekilirim.`

6. Meşhur bir filozofa:
- `Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?` diye sorulduğunda:
- `Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan` demiş.

7. Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile` ye hasımlarından biri:
- `Efendim` demiş, `Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük degil mi?`

Galile: - `Doğru` demiş, `Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?`

8. Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif` i küçük düşürmek ister:
- `Afedersiniz, siz veteriner misiniz?` Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamış:

- `Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?`

9. Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca,

Yavuz ona: - `Sen sır saklamayı bilir misin?` diye sormuş.

Vezir: - `Evet hünkarım, bilirim` dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış: - `İyi, ben de bilirim.`

10.Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır.

İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir...

Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:"Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin su karşılığı verir:Ben çekilirim!!

11.Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu türleri incelemesi için Sheaksper'a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:

Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..

12.Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui' ye:Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü?
Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alaylı alaylı gülerek:
Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık,sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.

13.Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' un bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:

Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.

14.İdam edilmek üzere olan bir mahkuma:Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında: Bu bana iyi bir ders oldu!!

15.Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken, keşife gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der: Biz de onlara yaklaşıyoruz.

16.Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanır mısınız?
Filozof : Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım

17.Sokrat Ölüme mahkum edildiğinde, eşi:Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat:Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi öldürülseydim!